-
1 vuku bulmak
1. happen 2. occur -
2 vuku bulmak
hatin holê -
3 vuku bulmak
to happen, to occur, to befall, to transpire -
4 bulmak
bulmak <- ur> v/t finden; etwas Vorhandenes entdecken; etwas Nichtvorhandenes erfinden; kommen auf (z.B. einen Namen); Zeitpunkt, Summe erreichen; Betrag sich belaufen (-i auf A); Arbeit vermitteln; einen Ort, ein Alter erreichen; Uhr schlagen (z.B. neun); jemanden, etwas für … halten, … finden (z.B. gut);als Stützverb, z.B. son bulmak zu Ende gehen;vuku bulmak stattfinden;bulup çıkarmak ausfindig machen -
5 vuku
-
6 vuku
vuku <-u> sGeschehnis nt\vuku bulmak geschehen; ( ölüm) eintreten\vukua gelmek ( olmak) geschehen, sich ereignen; ( meydana gelmek) entstehen -
7 bulmak
В1) находи́ть; достава́ть, получа́ть2) открыва́ть, изобрета́тьakşamı bulmak — дожда́ться наступле́ния ве́чера
4) находи́ть, счита́ть, полага́ть5) выступает в роли вспом. глаголаson bulmak — конча́ться, заверша́ться
şifa bulmak — вы́здороветь, попра́виться
vuku bulmak — случа́ться, происходи́ть
-
8 vuku
= -uсобы́тие, происше́ствие, слу́чайvuku bulmak, vukua gelmek — происходи́ть, име́ть ме́сто
-
9 vuku
-
10 vuku
",-uu occurrence, occurring, coming to pass. - bulmak/-a gelmek to occur, happen, take place. -u halinde in case of; in case (something happens)."
См. также в других словарях:
vuku bulmak — olmak, meydana gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vuku bulmak — olmak; oluşmak; meydana gelmek … Hukuk Sözlüğü
vuku — is., esk., Ar. vuḳūˁ Olma, meydana gelme Birleşik Sözler kablelvuku Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vuku bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş göstermek — belirmek, ortaya çıkmak, zuhur etmek, vuku bulmak Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
vuhûş — (A.) [ شﻮﺣو ] 1. vahşiler. 2. yaban hayvanları. ♦ vukû bulmak meydana gelmek, cereyan etmek, gerçekleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HULUL — Girme. Dâhil olma. İçine gizlice giriş. * Birinin veya birkaç kimsenin sevgi veya itimadını kazanmak, içlerine onlardan görünüp girmek. * Halletmek. * Vuku bulmak. Zuhur etmek. * Gelip çatmak. * Bir menzile inmek. * Kim: Bazı akıcı cisimlerin… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASADDİ — Bir işe başlamak. * Taarruz etmek. * Yüz döndürmek. * Tesadüf etmek. * Vuku bulmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBAYÜN — İki şey arasındaki uyuşmazlık. Birbirinden ayrı ve başka olmak. İhtilâf vuku bulmak. Zıtlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük